Eryaman Escort Mavili Maviş
23.1.1997 tarihinde bilgisine başvurulan Necdet Menzir’in ise: “İstanbul Emniyet Müdürlüğü yaptığı sırada Emniyet Müdür Yardımcısı Mestan Şener’in telefon ederek bir evde yapılan aramada iki yeşil pasaport, iki silah ve bu silahların ilgili tarafından taşınabileceğini ifade eden yazılı emir bulunduğunu, daha sonra da Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın bunların Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilmesi talimatını verdiğini bildirdiğini., kendisinin de “madem talep ediliyor, şahsın aranıp aranmadığını, silahların bir olayda kullanılıp kullanılmadığına bakın ve mutlaka bu evrakları kurye marifetiyle gönderin” dediğini, iddiaların kendisine bildirildiğine göre pasaportların devlet tarafından verildiğini ve belgelerin de devlet tarafından düzenlendiğini, sahte evrak düzenlenmesinin sözkonusu olduğunu, Yaşar Öz ile ilgili olarak yakalanan silah, pasaport, sürücü belgesi vs. belgelerin Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderildiği,i Yaşar Öz’ün yapılacak bir istihbarat operasyonunda devlet tarafından kullanılacağının Mehmet Ağar tarafından kendisine ifade edildiğini, 30.1.1997 tarihinde Meclis Araştırma Komisyonuna bilgi veren Emin Arslan, “Yaşar Öz’ün pasaport işlemlerinin çabuklaştırılması için zamanın Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın kendisine talimat verdiğini, Yaşar Öz ve Tarık Ümit’i Emniyet Genel Müdürmüğü Özel Kaleminde gördüğünü, 4.2.1997 tarihinde Meclis Araştırma Komisyonuna bilgi veren Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat ve Harekat Dairesi Eski Başkanı Tuncay Yılmaz’ın “Yaşar Öz’ün uyuşturucu ticareti yaptığına dair herhangi bir kayıt olmadığını”,
“ Adı geçen şahıs hakkında Asayiş Şubesi İnfaz Büro Amirliğinde Yakalama ve Gıyabi Tevkif müzekkeresi bulunmadığı, ilimizde bulunan İstanbul ve bağlı İlçe C.Başsavcılıkları ile bu konuda yapılan yazışmada, Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 1993/10781 Hazırlık sayılı ile Gıyabi tevkif Müzekkeresi çıkartıldığı ve bu olay İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesine intikal ederek 1996/155 esas sayısını aldığı, ancak Gıyabi Tevkif Müzekkeresi İstanbul C.Başsavcılığının 26.06.1996 gün ve 1996/155 sayılı yazısı ile düşümü yapılarak evrak İstanbul C.Başsavcılığına iade edildiği, ayrıca İstanbul C.Başsavcılığından alınan cevabi yazıda şahsın Çorlu 5. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 1986/10321, 1986/321 sayılı kararı ile Askeri Ceza Kanununun 66/1-A maddesine muhalefetten 5 ay hapis cezası bulunduğu, ancak evrakın 06.03.1991 tarih ve 1991/15-66 sayı ile infaz mahalline gönderildiği bildirilmiş, yine İstanbul C.Başsavcılığınca Hazırlık Bürosu bilgisayar kayıtlarında 1995/5780 Hz. ve 1996/28590 Hz. sayılı iki adet dosyası bulunduğu bildirilmiş olup, ilimizde bulunan diğer Adli merciilerce hakkında yakalama ve gıyabi tevkif müzekkeresinin bulunmadığı cevabi yazılarında bildirilmiştir.” şeklinde cevap verildiği incelenmiştir. (Ek:91)
Bu olayın İstanbul Emniyet Müdürlüğünce tahkikatının yapıldığı sırada 25.08.1996 tarihinde Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine ismini bildirmeyen bir kişi tarafından yapılan ihbarda, Ömer Lütfi TOPAL’ın öldürülmesi olayının faillerinin Ayhan ÇARKIN, Ercan ERSOY, Oğuz YORULMAZ isimli Özel Harekat Dairesi polis memurları ile Sami HOŞTAN ve Ali Fevzi BİR isimli kişiler olduklarını bildirilmiştir. Bu ihbar üzerine adı geçenler 28.08.1996 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde gözaltına alınmışlardır. Diyarbakır ofis escort kişilerin gözaltına alınmalarını müteakip Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK tarafından İstanbul Emniyet Müdürü KEMAL yazıcıoğlu’na defalarca telefon ederek gözaltına alınanların serbest bırakılmalarını kolaylaştırmak maksadıyla ona etkide bulunmaya tevessül edilmiştir. (Kemal YAZICIOĞLU’nun ifadeleri) Bu kişiler hakkında İstanbul Emniyet Müdürlüğünce araştırma devam ettiği sırada olaya müdahale edilerek, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Halil TUĞ aracılığı ile Özel Harekat Daire Başkanvekili İbrahim ŞAHİN görevlendirilerek, gözaltındaki bu kişiler Ankara Emniyet Genel Müdürlüğüne götürülmüşler ve orada yüzeysel bir araştırma yapılarak serbest bırakılmışlar ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığına da bu olay intikal ettirilmemiştir.
Emniyet Genel Müdürlüğünden alınan 06.12.1996 gün ve 2675-96 sayılı yazının eki 1 nolu dosyanın tetkikinden;Polis Memurları Celal Babür ile Ferda Temel’in Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Sn.Prof.Dr.Tansu Çiller’in koruma görevlileri oldukları, Sayın Tansu Çiller’in İstanbul’a çok sık seyahatleri ve İstanbul’daki ikametgahları ve aile fertlerininde korunması amacıyla adı geçen polis memurlarının İstanbul’da görevlendirildikleri, 28.08.1996 günü gecesi İstanbul Bebek’te Tevfik Ağansoy’un öldürülmesi olayı sırasında beraberinde olan Polis Memuru Celal Babür’ün öldüğü, Polis Memuru Ferta Temel’in yaralandığı, olay üzerine Emniyet Genel Müdürlüğünce iki Polis Başmüfettişine inceleme yaptırıldığı, Ferda Temel hakkında düzenlenen 02/2/1996 gün ve 1996/684 sayılı raporda Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği, saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle 6 ay süreli kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla tecziyesinin teklif edildiği, işlemin henüz sonuçlanmadığı anlaşılmaktıdır. Ayrıca, Ferda Temel hakkında adam öldürmek suçundan T.C.K.’nun 49 uncu maddesi gereğince İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.10.1996 tarih ve Hz:96/36903 sayılı İddianame ile İstanbul 2.Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmış olduğu bildirildiği incelenmiştir.(Ek:125)
Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu’nun çocuklarının İstanbul’da bir gazinoda 03.09.1995 tarihinde yapılan sünnet düğününde, dosyada mübrez davetiye ve fotoğraflarda da görüleceği üzere, Abdullah Çatlı, İbrahim Şahin ve iddianamede adı geçen polis memurları sanıkların birlikte oldukları görülmektedir. Ayrıca, bizzat Ziya Bandırmalıoğlu’nun İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi.. Cumhuriyet Başsavcılığında sanık olarak alınan ifadesinde, Haluk Kırcı’nın da orada bulunduğu ve onlarla birlikte oldukları anlaşılmıştır. Bu düğünün kirveliğini Abdullah Çatlı (Mehmet Özbay sahte kimliği ile) ve İbrahim Şahin birlikte üstlenmişlerdir. Yine Ziya Bandırmalıoğlu’nun ifadesine göre kirvelik görevi Ankara’da Sedat Edip Bucak’ın yazıhanesinde kararlaştırılmıştır. Sünnet düğününde bulunan sanatçının basına yansıyan beyanlarına göre bu düğün için kendisine 400 milyon lira ücret ödenmiştir, ayrıca salon masrafları olarak da 300 milyon lira üzerinde para ödenmiştir. Ziya Bandırmalıoğlu’nun ifade ettiği üzere, yaklaşık 700-800 milyon lira tutarındaki düğün masraflarının tamamı Abdullah Çatlı tarafından karşılanmıştır. 1995 tarihi itibariyle, 700-800 milyon TL. tutarındaki düğün masraflarının Abdullah Çatlı tarafından karşılanmış olması ve en üst düzeyde bir Emniyet görevlisinin bu şahıs ile aynı düğünde kirveliği üstlenmiş bulunmaları, bu kişiler arasındaki mutad arkadaşlık ilişkileri ile izah ve kabul etmek mümkün bulunmamaktadır. Aksine, bu kişiler arasındaki büyük menfaat ilişkileri bulunduğunu göstermektedir.
Sizinle birlikte bu yazıya hayran olduysanız, Diyarbakır ofıs escort lütfen sitemizi ziyaret etmekle ilgili daha fazla bilgi almak istersiniz.